YAREN YUVKA

Merhaba ben Yaren, 20 yaşındayım Aikido’ya olan tutkum 2016 yılında lisede kendime bir savunma sanatı ararken başladı. O zamanlar daha bu çatı altında bulunan sporların farklarını, özelliklerini ve amaç gibi önemli noktalarını bilmiyordum. Fakat biraz kendi çapımda hangisine gitmem bana daha uygun olur diye bir araştırma yaparken çok az da olsa dışarıdan bir gözle doğru kararı verip Aikido’ya KKTC’de Evren hocamın da çok büyük katkısı ile birlikte başladım. Dojomuzun ilk üyelerinden ve en küçük üyelerindendim o zaman.

Hepimizin bu savaş sanatına başlama amacı veya başlarken ki düşündüğü ve kendi kafamızda tasarladığımız yol aynı olmayabilir fakat yürüyeceğimiz yol, geçeceğimiz tümsekler, aşacağımız engeller çok benzer. Ben tamamen ilgi duyduğum için başlamıştım, kimimizin amacı kendini savunmak kimimizin hedefi spor yapmak olabilir. Buna ne isim koyduğumuzdan çok, ne kadar önem verip ne kadar emek harcayıp bize normal, sivil hayatımızda ne kattığıdır önemli olan.

Hayatımızı kocaman bir tatami (minder) olarak düşürsek ve her tekniği ya da her antrenmanımızı bir hayat dersi olarak düşünürsek işte orada Aikido’nun bize hayatımızda biz fark etmesek de neler kattığını, katabileceğini bir nevi anlamış oluruz. Bu durum Aikido’nun felsefesinin de çok etkili olduğunun göstergesidir bence. Tabi ki bunların yanında belki de başında gelenlerden biri de bize katabileceği disiplindir. Dersin başında verdiğimiz selamımız, dersin sonunda her ne kadar yorgun olsak da verdiğimiz selam hem yaptığımız sanata karşı olan saygıyı hem de disiplinimizi gösterir. Aikido’nun bana kattığı en önemli şeyler azim, başarma isteği ve sabırdır. Bunları her teknik yapışımda her hareketi kendi bedenimde uygulamaya çalışmam da anlıyorum. Sabırlı olup azimle çalışıp başarıyı hedef olarak koyup o yolda yürümezsek hayatımızda da bir yol kat edemeyeceğimiz gibi Aikido’da da o tekniği yapamayız. Bunları sürekli görerek ve yüzleşerek kendime bu özellikleri katmış ve ya geliştirmiş oldum.

Bunlarında yanında özgüvenim de arttı fakat bunu nerede kullanmanız gerektiği daha önemli özgüven ve ego arasında ince bir çizgi olduğunu düşünüyorum o çizgide kalmayı başardığım sürece iyi bir aikidokayım fakat o çizgide duramaz sürekli sağ sol yaparsam bu bana hem tatamide hem de normal hayatımda başıma büyük sıkıntılar açabilir. Bu özgüveni hayatta karşılaştığım zorluklara karşı kullanmayı öğrendim, yaptığımız her ne kadar bir savaş sanatı olsa da onun felsefesiyle kendimizi kavgalardan, huzursuz ortamlardan uzaklaştırmanın yollarını bulabilmek daha önemli bence. Tabi ki gerektiği durumda kendimi korumamız ve karşı tarafa zarar vermeden onu da etkisiz hale getirmemiz gerekebilir. Ben bu sporu başta da söylediğim gibi 4 senedir yapıyorum bu kadar emek verdiğim bir şeyi bir kavgada yanlış şekilde karşı tarafa büyük zararlar verecek şekilde kullanmak benim de aleyhime olur, bunların yaptırımları vardır.

O yüzden ben her zaman bu durumlardan kendimi sakin kalarak, doğru yerde doğru kararı vererek doğru hamleyi yaparak o işten ufak sıyrıklarla çıkmayı başardım. Bu gibi durumlarla karşılaşabilecek bir mesleğe sahipseniz eğer bir polis, güvenlik görevlisi ve birçok meslek daha, bu durumlarla karşılaşma olasılığınız diğer kişilerden daha yüksekse eğer size fiziksel anlamda da hayatınızda çok büyük faydaları olabileceğini söyleyebilirim bir polis kızı olarak. Kendi adıma konuşacak olursam bu gibi durumlarla pek karşılaşmayan biri olarak, hayatın karşımıza ne çıkaracağı belli olmaz belki başıma bir kez gelir,  belki hiç gelmez ama geldiğinde kötü duruma düşmemek için kendimi savunmak bana düşüyor ve bu gibi durumlarda da bu sporun bana büyük katkısının, yardımının olacağını düşünüyorum. Antrenmanlardan bahsedecek olursam her ne kadar sert bir spor olsa da bu spora ilk başladığınızda herkesi kendi seviyesine göre ve ya kaldırabileceği şekilde teknikler uygulanır.

Düşüp kalkmayı, bir darbeye karşı kaldığınızda nereye eğilmeniz, yatmanız ve ya kaçmanız gerektiğini bilmeden kimse sizi sakatlayacak ve ya korkutacak teknik veyahut hareketler yapmaz. Zaten hocanız da sizin bu sporda nasıl olduğunuzu, ne amaçla başladığınızı, neyi vücudunuzun kaldırıp kaldıramayacağını bilerekten size bilgi aktarır. Gerekirse sizi korkularınızla daha siz fark etmeden yüzleştirir ve onları yenmenize yardımcı olur. Daha önce de dediğim gibi Aikido sadece tatamiden ibaret değildir aynı zamanda hayatınızı da bir tatami olarak düşünerek, antrenmanda kendinize kattığınız soyut ya da somut özellikleri sivil hayatınızda da ne kadar kullanabildiğiniz çok önemlidir. Aikido’nun en çok sevdiğim yanlarından biri ise binlerce teknik varyasyon olmasına rağmen bunları belli zaman içinde hem vücudunuz bilmiş oluyor.

Tıpkı bir derste deftere not alır gibi o notları resim olarak zihnimize yazabiliyoruz ve bence zihnimizdeki sayfaları çevirip aradığımızı bulmak 4 sene önce yazıların bulunduğu bir defterde aradığımızı bulmaktan daha kolay ve daha kalıcı. Kısacası kendinize güzel şeyler katmak isterseniz eğer hem fiziksel hem de zihinsel olarak Aikido’nun size katacaklarım saysam bitmez, orası ayrı bir dünya diyebilirim. Bu gibi bir spor arıyorsanız, dediklerim bir kaçı bile size hitap ediyorsa zaman kaybetmeyin derim.

Aikido’ya başlamanın yaşı yok her bireye, her kiloya, her yaşa ve her nesle uygun olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim.
rss